İçi bal fıçılarıyla dolu bir gemi limana yaklaştı. İşçiler bal fıçılarını boşalttıkları sırada fakir olduğu her hâlinden belli olan yaşlı bir kadın elinde küçük bir kâseyle çıkageldi.
Balların sahibi olan tacirin yanına gidip kendisine bir kâse bal vermesini istedi.
Tacirin sessiz kalıp kendisine bal vermediğini gören yaşlı kadın ümitsizce geri döndü…
Yaşlı kadın oradan ayrılınca tacir, olaya şahit olan genç çalışanını çağırıp yaşlı kadını takip etmesini ve evine bir fıçı dolusu bal götürmesini söyledi. Genç adam şaşırıp kalmıştı; “Kadıncağız sizden azıcık bal istedi, vermediniz. Şimdi ise bir fıçı bal gönderiyorsunuz !?” Tacir cevap verdi:
“Ey genç! O kendi miktarınca ve ihtiyacı kadar istedi. Ben ise kendi miktarımca ve gücüm kadar bağışladım …”
Bizim ihtiyaç kâselerimiz küçük ve derinliği azdır. Kimi zaman da gözümüz aç, fikrimiz ise sığdır. Allah, hepimize ‘kendi cömertliği miktarınca’ ihsanda bulunsun… Bazı nimetler vardır ki, onlara sahip olamamak büyük bir nimettir. ( Teşekkürler Halime Gürbüz)
Kaynak : Kendine Yardım sayfası. ) isaaltun.com